Anasayfa - Yayınlar - Amerika’da Start-Up Kurarak Göçmenlik

Amerika’da Start-Up Kurarak Göçmenlik

ABD start-up vizesi, Amerika’da iş kurmak ve göçmenlik sürecini planlamak isteyen girişimciler için önemli bir seçenektir. Amerika Birleşik Devletleri, dünyanın en büyük girişimcilik ekosistemine sahip ülkelerinden biridir.
Teknoloji, inovasyon ve yeni ekonomi girişimleri için sunduğu altyapı, yatırımcı ilgisi ve hukuki esneklik sayesinde, yabancı girişimciler açısından cazip bir hedef haline gelmiştir.

Ancak ABD’de bir start-up kurarak göçmenlik hakkı elde etmek doğrudan mümkün değildir. Bu süreç, doğru vize stratejisi, yatırım modeli ve hukuki uygunluk planlaması gerektirir.
Bu içerikte, Amerika’da start-up kurarak göçmenlik elde etmeyi hedefleyen kişiler için en uygun vize türlerini, avantajlarını ve koşullarını değerlendiriyoruz.

Amerika’da Start-Up Kurmak Göçmenlik İçin Avantaj Sağlar mı?

ABD göçmenlik sistemi, doğrudan “start-up kurma” eylemiyle otomatik olarak kalıcı oturum (Green Card) vermez.
Ancak doğru yapılandırılmış bir şirket ve faaliyet planı üzerinden yapılan başvurular, göçmen olmayan statülerde çalışma ve yaşama hakkı sağlayabilir; bu da ileride Green Card’a geçişin kapısını aralayabilir.

Bir girişimci, aşağıdaki gerekçelerle göçmenlik sürecinde avantaj sağlayabilir:

  • Kurduğu şirketin ekonomik katkı sağladığını,
  • Yatırım yaptığını ve işletmeyi aktif şekilde yönettiğini,
  • Alanında olağanüstü yeteneğe sahip olduğunu,
  • Yenilikçi bir ürün veya hizmet sunduğunu,

kanıtlaması durumunda uygun vize türlerine başvurarak ABD’de yasal ikamet hakkı elde edebilir.

E-2 Yatırımcı Vizesi ile Start-Up Kurmak Mümkün mü?

Evet. Eğer başvuru sahibi, ABD ile E-2 anlaşması bulunan bir ülkenin vatandaşıysa (Türkiye dahil), E-2 Yatırımcı Vizesi ile kendi girişimini kurarak ABD’de yaşama ve iş yapma hakkı elde edebilir.

E-2 vizesi ile start-up kurmak için gereken temel şartlar şunlardır:

  • ABD’de aktif ve gerçek bir ticari işletme kurulmuş olmalı
  • Başvuru sahibi, bu şirkete önemli bir sermaye yatırımı yapmış olmalı
  • Girişim, yalnızca başvuran kişiyi değil aynı zamanda ABD ekonomisine katkı sağlayacak şekilde istihdam yaratmalı
  • İşletme spekülatif veya pasif gelir modeli (örneğin gayrimenkul kiralama) olmamalı
  • Girişimci, şirketin yönetim ve operasyonlarında etkin ve merkezi bir role sahip olmalı

E-2 vizesi göçmen olmayan bir statü olsa da, uzatılabilirliği sayesinde uzun süreli ikamet ve iş yapma imkânı tanır.
Doğru strateji ile E-2 sahipleri, ileride EB-2 NIW veya EB-5 gibi göçmen vizelere geçiş planı da yapabilir.

O-1 Vizesi ile Teknoloji ve İnovasyon Girişimleri Kurulabilir mi?

Evet, özellikle bilim, mühendislik, yapay zeka, biyoteknoloji, medya veya tasarım gibi alanlarda uluslararası düzeyde başarı göstermiş girişimciler için O-1 vizesi güçlü bir seçenektir.

O-1A vizesi, bilimsel ve teknolojik alanlardaki olağanüstü yetenekleri temel alırken; O-1B vizesi, sanat ve yaratıcılığa dayalı projeler için geçerlidir.

Bir start-up kurucusu, O-1 başvurusunda şu kriterleri karşılamalıdır:

  • Alanında uluslararası saygınlığa sahip bir geçmiş
  • Tanınmış ödüller veya medya görünürlüğü
  • Yenilikçi katkılar, patentler veya bilimsel yayınlar
  • Yatırım almış bir girişimi etkin şekilde yönetmesi
  • Uzman değerlendirmeleri ve referans mektupları ile desteklenmiş bir itibar

O-1 vizesi, girişimciye kendi kurduğu şirkette çalışma hakkı verir; ancak bu yapı, bağımsızlık/çalışma ilişkisini yasal olarak destekleyecek şekilde düzenlenmelidir.
Genellikle bir U.S. agent (temsilci şirket) ya da board yetkilendirmesi aracılığıyla başvuru yapılması tavsiye edilir.

Marsan Akguc Law Firm, teknoloji ve inovasyon alanlarında faaliyet gösteren yabancı girişimcilere, uygun vize stratejileri, şirket kuruluşu, yatırım belgeleri ve USCIS başvuru süreçlerinde kapsamlı danışmanlık sunar.